1943 İtalya doğumlu sanatçı Gianni Rossi, Devlet Sanat Enstitüsü'nde resim eğitimini tamamladıktan sonra, yüksek lisansını Naples Academy of Fine Arts’ta tamamladı. Eserleri ulusal düzeyde ve Polonya’da kişisel sergilerde yer almıştır. Onun cesur geometrik soyutlamaları ve biçimsel olmayan kompozisyonları, çağdaş toplumdaki “kontrolsüz tüketimciliği” eleştirmesiyle karakterizedir. Rossi, çoğunlukla bir eseri belirli sayıda tuvale böler; “nihai montajla birlikte, kesin ve tamamlanmış eser ortaya çıkar.” Sanatçı, tuval veya pamuk üzerine akrilik boyalarla birlikte yaygın, günlük malzemeleri yeniden kullanır.

Gianni Rossi’nin eserleri, dünyayı gündelik gözlemler üzerinden anlamaya yönelik içsel ve görsel bir keşif sürecinin parçalarıdır. Sanatçı, renk ve formu soyut bir dille yeniden kurgulayarak doğanın ve insan zihninin derinliklerini sorgular; hafızada yer eden anları ve duyguları resimsel bir anlatıma dönüştürür. Canlı yeşiller, sıcak sarılar, tutkulu kırmızılar ve dingin maviler aracılığıyla yaşam enerjisi ve içsel çatışmalar arasında bir denge kurar. Kompozisyonlardaki geometrik ancak dengesiz yapı, çağdaş toplumun değer kaybını, bireyselleşmeyi ve içsel kırılmaları yansıtır. Fotoğraf filmi kâğıtları ve zımpara gibi gündelik malzemelerin kullanımı ise anıların bozulmasını, yüzeydeki sürtüşmeyi ve gerçekliğin aşındırıcı doğasını simgeler. Her fırça darbesi, bir dönüşüm hikâyesi olarak eserlerde yerini alır ve izleyiciyi hem kişisel hem de evrensel bir içsel yolculuğa davet eder.