Online Müzayede ve Sanat
Sanal dünya, son yıllarda hiç olmadığı kadar gerçek hayatla birleşti... Fiziki alışkanlıklarımızı kökten değiştirecek yenilikleri de beraberinde getiren bu birleşmenin sanat piyasasına temas etmemesi düşünülemezdi. Müze ve galeri arşivleri, sanatçı tanıtımları, eser künyeleri, sergi incelemeleri dışında, sanat yazıları ve seminerlerle bilginin de online'a taşınması sanat eseri, sanatçı, izleyici/koleksiyoner etkileşiminin sanal ortamda da elde edilmesini sağladı.
Diğer yandan, 2020’nin küresel gerçeği pandemi de, internetin "vazgeçilemez" kimliğini hiç olmadığı kadar olumladı. Bütün bu gelişmelere rağmen, izleyici/koleksiyoner cephesinde tereddütler sürmeye devam etti.
Yoksa etmedi mi? Dünya'nın en önemli müzayede firmalarından olan Sotheby’s bünyesinde gerçekleşen alışveriş bunun tam tersine işaret ediyor. Online yapılan ve 28 Ocak 2021’de sona eren müzayede bunun önemli bir örneğidir. Firma 80 milyon dolarlık bir satış öngörürken açık arttırma 92.2 milyon dolarla kapandı. Yani beklenenin üzerinde bir katılım elde edildi. Satılan eserse, erken Rönesans’ın en önemli sanatçılarından olan Botticelli’nin bir resmi…
"Madalyon Tutan Genç Adam" adlı tablonun satışının ardından şunlara dikkat etmeliyiz. Klasik bir eser, rekor bir fiyata, sanal ortamda düzenlenen bir açık arttırmayla satıldı. Bu üç önermenin bizlere gösterdiği bazı şeyler var: İnternetin çağdaş dünyanın bir ürünü olması, sadece çağdaş eserlerle bağ kurmasına neden olmaz! Bir eserin internetten satılması onun değerini düşürmez!
Online satışlar bir firmanın çağı takip ettiğini ve gücünü gösterir. Hatta ister Botticelli özelinden ister çok daha genel olarak, firmanın/müzenin/galerinin ulaşılabilirliğini arttırır. Fakat her kolaylık, beraberinde başka zorlukları getirir. Sanat eserlerinin özel nitelikleri, onların satışında ayrı bir uzmanlık ve hassasiyeti zorunlu kılar.
Bu noktada, internetin sağladığı ulaşılabilirliğin doğru yönetilmesi esastır. Bakışı temel alan görsel sanatların el değişiminde, sitelere yüklenen özenli görsellerin ötesinde teorik bilgi ve tecrübe gerekir. Böylesi bir danışmanlık, galerinin garanti etmesi gereken bir hizmettir ki koleksiyoner de bunu talep etmelidir. Sanatın değerinin korunması noktasında bu yaklaşım, sanat piyasasında yer alan her bir aktöre düşen bir görevdir.
Yazan: Zeynep Dikmen