RIELLA SELF THERAPHY SERGİSİ

15 yaşında Prof. Gökhan Anlağan ile başladığım resim eğitimime Mimar Sinan Üniversitesi ve Royal College of Arts Londra’da devam ettim. Therapy Room ’ adı altında başlattığım tasarım projelerinde, hayattaki zıtlıkları, zorlukları, sadece siyah ve beyazın var olduğu, grilerin olmadığı bir hayatı temsilen çizdiğim deseni tasarımlarıma taşıdım. İstanbul Design Week’e katılımımla Viyana, Stuttgart ve Tokyo Tasarım Haftalarına davet edildim. Yapı Kredi Bankası, WWF ve Sarıkız gibi kurumlarla işbirliği yaparak projeler ürettim. Ev tekstili ürünleri tasarım direktörü olarak profesyonel olarak çalıştım. çalıştım.’HomeTherapy’ adı altında kendi markamı kurdum. Mamut Art Project’e yaşam ve ölümü temsil eden ‘Dereotu’nun Gösterisi‘ adlı video işimle kabul edildim.

Şimdi ‘Therapy’ projesinin sanat uzantısı olarak ‘Self Therapy’ heykel sergisiyle karşınızdayım.

Hayattaki zorluklarla, gerginliklerle kavgam öfkem dinmedi. Sorgulamalarım bitmedi. Biraz şekil değiştirdi. Siyah beyaz keskinliğime griler eklendi. İnatlaşmalarım kabullenmeyle tanıştı. Pes etmeyişlerim, durmam gereken zamanlarda geri adım atmamı öğretti. Bu sergideki eserler benim bütün bu gerginlikleri, düğümleri çözme çabamın sürecidir. Tıpkı benim gibi kimi zaman yumuşacık, kimi zaman sert çamurda var olmaya karar verdim bu sefer ben. Taş mıydı benim savaştığım yoksa ninja silahları mıydı karşı çıktığım bilmiyorum. Bazen kaya kadar sert olmaya çalıştım bazen ninja silahları gibi yırtıcı. Kimi zaman güç gösterisi yaptılar -kazanan olmadı. Güçlü olmaya çalışsam da aldığım darbeleri sonra fark ettim. Bir tarafta sakinliği arayan ben, bir tarafta içimdeki öfkem, işte hayata karşı savaşım. Duygular ellerimle şekillendirdiğim çamurlar ve sivri silahlar sayesinde somutlaştı. Her bir saplayış ise bir hırçınlığın, acının, yetemememin, huzursuzluğun, endişenin dinmesini sağladı.

Çamurla ortaya çıkan bu duygular yine çamurla böylelikle dindi.

İşte en güzel Terapi… Kendi terapim.

Şimdi sıra “hayatın dengesini bulmayı“ deneyimlemekte…